Justin Sun‘ın satın alarak Tron ailesine kattığı Steem‘de büyük bir sansasyon yaşandı.
Justin Sun borsaların gücünü arkasına alarak STEEM’in uğradığı bir saldırı karşısında merkezsiz ağın yönetimini ele alarak kendi istediği şekilde soft fork yaptı ve bunu yaparken ağ oylamasında delegelerin verdiği oylara müdahale ederek paranın merkesizliğine darbe vurdu iddiası ortaya atıldı. Eski Steem delegeleri Tron’un çok fazla oy gücüne sahip olmasını engellemek için kurucu ekibin fonlarını dondurma kararı aldı. Justin Sun ise bu durumun gerçekleşmemesi için borsaların gücü ile oylamada baskın çıktı.
Vitalik Buterin tarafından dillendirilen iddia çok önemli bir durumu ortaya çıkardı. Binance , Houbi ve Poloniex gibi büyük borsalar ellerindeki tuttukları kullanıcılara ait paraların gücünü kullanarak kripto para ağları üzerinde ciddi oy hakkı kazandığı ve bu güçle adaletsiz şekilde merkezi müdahale yapabileceği görülmüş oldu. Delegated proof-of-stake (DPoS) altyapısında olan Steem’de kararlar delegelerin oyları ile belirleniyor. Bu durum bir etik tartışmayı beraberinde getirdi. Kripto dünyasının pek çok önemli ismi borsaların özünde kendilerine ait olmayan paralar ile blockchain yapılarına müdahale etmelerinin uygunsuz ve yanlış bir durum olduğunu dile getirdi.
A single tweet is just a rumor….. but if *this* is true then we have a bribe attack on top of a bribe attack.
— vitalik.eth (@VitalikButerin) March 2, 2020
Bu konuda kendisini savunan Justin Sun konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı;
“22 Şubat tarihinde Steem ekibinin sahip olduğu 65 milyon STEEM saldırganlar tarafından donduruldu. Bütün Steem ağını yok etme tehdidinde bulundular. Bu sebepten biz de mecburen duruma müdahale ederek ağın kontrolü ele aldık.” dedi.
Fakat ortada şöyle bir durum vardı ki Justin Sun’ın saldırgan dediği kişiler hackerlıkla alakası olmayan ve Steem’in oy hakkını elinde bulunduran en büyük 20 delegeydi. Delegeler ortaklaşa bir kararla bu fonları bir konsensusa erişerek durdurma kararı almıştı. Bu durumun iyi veya kötü olması tartışılır ancak sonuçta Steem merkezsiz bir yapıdır ve ağdaki delegelerin bağımsız yönetimi ile kararlar alınan bir yapıdadır. Justin Sun saldırı olduğunu düşündüğü bu duruma karşı tamamen etik dışı olarak borsaların elindeki paraları oy vermek için kullandı yani kendi menfaatine olacak şekilde ağa darbe yapmış oldu. Merkezsiz bir ağın istendiği zaman keyfi şekilde bir merkez tarafından kontrol edilebilmesi aslında artık STEEM’in merkezsiz sosyal medya isimini taşımayı hak etmeyen bir yapı olduğunu ortaya çıkardı.
Bu noktada Binance ve Binance CEO’su CZ’ye çok sert eleştirilerde bulunuldu. Müşterilerin parasıyla bir ağ yönetimine müdahale etme suçlamalarıyla karşılaşan CZ önce
“Bu güncelleme hakkında önceden bilgilendirildim ve onayladım. Projeler bunu her zaman yapıyorlar ve genellikle biz sadece destekleyici bir konumdayız.” diyerek bunun sıradan bir güncelleme olduğunu zannettiğini ve Justin Sun’la bu konuyu görüşeceklerini söyledi. Çok vakit geçmeden oylama konusunda geri adım atan CZ Binance tarafından verilen oyun geri alındığını açıkladı. Ancak verilen oyun geri alınması bir anlam ifade etmiyor çünkü oylarını geri alacaklarını söylese de orjinal delegelerin oluşturduğu blokajı bir defa kaldırdıktan sonra oyu geri alarak durumun düzeltilmesi mümkün değil.
Justin Sun her ne kadar yakında kimsenin Steem’i sabote etmemesinden emin olduktan sonra topluluğa oy hakkını geri vereceğini söylese de Steem kripto dünyasının gözünde adı merkezsiz kendi merkezi olan projelerden biri konumuna düştü. Steem ile alakalı görevde bulunan pek kişi görevi bıraktığını açıklarken, Steem komünitesinden çok fazla kişi daha fazla bu platformda durmayacaklarını açıkladı.
Done, unvoted. 1 oversight on my part. Miscommunication/upgrade rubber stamp. 2 @binance have no interest in chain governance. We stay neutral. 3 will continue to support regular upgrades/hard forks.#onwards https://t.co/RQFlul9FTz
— CZ Binance 🔶🔶🔶 (@cz_binance) March 3, 2020
