Bu yazımızda günümüz dünyasında sıklıkla duymakta olduğunuz ancak içeriği çok da iyi bilinmeyen popüler konulardan birisini ele alıyor olacağız. Akıllı sözleşmeler; Diğer bir adıyla Smart Contract‘lar nedir; Nasıl çalışırlar; Kim tarafından nasıl ortaya çıkartıldı; Kullanım örnekleri nelerdir? Bunların hepsinin cevabını bu yazıyı okuduktan sonra biliyor olacaksınız.
Öncelikle akıllı sözleşme ne demek buradan başlayalım. Akıllı sözleşmeler geleneksel usüldeki sözleşmelerin önceden belirlenmiş yazılımsal algoritmalarla otomatikleştirilmiş halidir. Akıllı sözleşmelerde sözleşmenin her aşaması algoritma tarafından denetlenir ve önceden planlanmış kısımlar otomatik tetiklenir. Örneklemek gerekirse Ahmet Mehmet’e her ayın 1’inde 100 lira verecek olsun; 10’uncu ayın sonunda Ahmet’in toplam ödediği para 1.000 TL’yi geçince buradan sonra ödenecek paranın %30 ‘u da 10 ay boyunca Ayşe’ye gönderilsin. Eğer biz bunun kodlarını yazıp sistemsel denetlemesini belli bir otomasyonda yapıyorsak ve tüm bu işlemler otomatik olarak gerçekleşiyorsa bu bir akıllı sözleşme örneğidir. Tabiki burada şunu gözden kaçırmamak gerekli; Buradaki sözleşmenin en baştan doğru bir şekilde yazılması ve algoritmanın buna göre planlanması gerekli. Akıllı sözleşmelerle alakalı en çok kullanılan tabirlerden bir tanesi de “Akıllı sözleşmeler onu yazan kişi kadar akıllıdır.”
Akıllı sözleşmelerin en temel faydalarından bir tanesi 3.kişi veya kurumları aradan kaldırıyor olmasıdır. Tüm işlemler izin verilen kişiler veya kurumlar arasında herhangi bir aracı olmadan uygulanır. Bu da taraflara ciddi bir zaman ve para tasarrufu sağlar.
Akıllı sözleşmeler günümüzde ekseriyetle Blockchain tabanlı projelerle beraber anılıyor olsa da aslında tarihleri oldukça eskilere dayanıyor. İlk akıllı sözleşme fikri 1993 yılında Nick Szabo tarafından tasarlanıyor. Akıllı sözleşmelerin uzun zamandır pratik olarak hayatımızda olduğunun en güzel örneklerinden bir tanesi de hepimizin bildiği otomat ürün makineleridir. Burada da sistem aracı olmadan direkt sizin makineye para atmanız ve karşılığında ürün almanız üzerine kuruludur.
Tabiki bunlar akıllı sözleşmelerle alakalı çok basit seviyedeki örnekler. Biraz daha büyük ölçekte düşündüğümüz zaman akıllı sözleşmelerin yakın gelecekte hayatımızın her alanına etki edeceğini düşünebiliriz. Örneğin ev alma sırasındaki tapu işlemlerinin ne kadar uzun ve bürokratik bir süreç olduğunu gözünüzün önüne getirin. Bu süreç içersinde birçok yerde işlemler yapılır ve buralara komisyonlar ve paralar ödenir. Akıllı sözleşmelerin bu alanlarda yaygın kullanılmasıyla beraber ödeme sizden mülk sahibine geçtiği an tapunun otomatik olarak sizin üzerinize geçeceğini düşünün. Tüm bu aradaki süreçler gereksiz hale gelecek.
İşi daha da ileri götürecek bir örneğe gidelim; Evinizi kiraya verdiniz ve kiracıyla aranızda bir akıllı sözleşme var. Kiracınız sizin hesabınıza zamanında kirayı yatırdığı sürece eve girebiliyor. Ancak kiracı ödemeyi zamanında yapmadığı zaman belli bir süre sonra evin dijital kapısı kiracıya açılmıyor. Çünkü akıllı sözleşme kiranın yatıp yatmadığını otomatik olarak denetledi ve önceden aranızda belirlediğiniz süre geçtikten sonra da otomatik olarak kiracının eve giriş iznini kaldırarak kapıyı kilitledi. Eğer burada akıllı sözleşme olmasaydı bu süreç içersinde araya avukat gibi birçok aracı girecekti ve büyük bir mağduriyet ve zaman kaybı yaşanacaktı.
Şu an hali hazırda kullanılan bir akıllı sözleşme örneğine gelecek olursak; Bir Fransız hava yolu şirketinin mobil uygulaması üzerinden biletinizi aldığınızda eğer bilet aldığınız uçak 2 saatten fazla rötar yaparsa gecikmeye bağlı olarak anında ödediğiniz ücretin belirli bir kısmı kredi kartınıza iade ediliyor. Normal şartlarda böyle bir akıllı sözleşme olmasaydı bu rötar sonrası sizin havayolu şirketini arayıp durumu anlatmanız ve uzun bir bürokratik süreç sonucunda ödemeyi alma durumunuz olacaktı. Akıllı sözleşmeyle beraber bu süreç bunlara gerek kalmadan çok hızlı bir şekilde çözülmüş oluyor.
Kripto para sektöründe akıllı sözleşmelerin en yaygın kullanıldığı alanlardan bir tanesi de ICO ‘lar. Burada da yatırımcılar projelere belli bir miktar kripto para karşılığında yatırım yaptıkları zaman belli bir tarihte önceden belirlenmiş miktarda yatırım yaptıkları projenin token’ını alacaklarını akıllı sözleşmeler sayesinde bilirler ve bu işlem otomatik olarak uygulanır.
Akıllı sözleşme dendiği zaman burada Ethereum ve onun kurucusu Vitalik Buterin‘e ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. 2015 yılında hayatımıza giren Ethereum‘la beraber bloklara belli durumlarda karar verebilme yeteneği getirilerek Blockchain tabanlı akıllı sözleşmeler devri başlamış oldu.
Akıllı sözleşmelerle alakalı daha detaylı bilgi için aşağıdaki videomuzu izleyebilirsiniz;