Gazeteci Clem Chambers son dönemin sık sorulan sorusu “Bitcoin Altın’ın yerini alabilir mi?” sorusunu iki tarafın güçlü yönlerini ortaya koyarak karşılaştırdı. Bitcoin’de fiyat balonu oluşumunu emtia ve hisse senedi balonlarıyla karşılaştıran yazar Bitcoin’in şu anki yapısının emtialar ile uyuştuğunu ve altının karşılaştırılabilecek doğru örnek olduğunu söylüyor.
Geçen yıl, 14 milyon ons altın,yani yaklaşık 2.5 milyon Bitcoin değerinde altın madenlendi. Gelecek yıl ve kesinliği belirsiz bir süre boyunca her yıl, bu kadar altının topraktan çıkması muhtemel. Şimdiki değer açısından, üretilebilecek olan bütün Bitcoin’ler çıkartılırsa şu anda sadece 18 aylık gelecekteki altın üretimine ancak eşit olacak kadar Bitcoin var yani. Güncel biçilen toplam değer açısından Bitcoin ve Altın karşılaştırmasında Altın gelecekte de ağır basmayı sürdürecektir.
Bitcoin’in kontrollü tedarik mekanizması, başlangıcından beri tasarlanan en mükemmel özelliklerinden biridir ve BTC’nin yatırım dinamiklerini emtialarınkilerden ayıran şey budur. Dahası, yeni Bitcoin tedariki tüm niyet ve amaçlar için durana kadar gittikçe daha fazla kıtlığa kavuşacak şekilde ayarlanmıştır. Arzın kademeli olarak sınırlanmış olması ve ne zaman ne şekilde biteceğinin bilinmesi Bitcoin‘in şeffaflık ve tahmin edilebilirlik olarak öne çıkmasını sağlıyor
İnsanlar öyle kabul etse de sonuçta altın bir para birimi değildir ve tersine Bitcoin de bir emtia ya da özkaynak benzeri değildir;Bitcoin gerçekten de tam olarak anlaşılmamış halde kalan eşsiz bir varlık türüdür.
Bitcoin, güçlü markalaşma, muazzam volatilite ve çeşitli kullanım durumları ile son derece nadir bir varlıktır. Gittikçe kabul görmesi büyümektedir ve altının yaptığı işlerin çoğunu çok daha iyi yapmaktadır.
Öte yandan, altın pratik kullanımlara sahip bir üründür ve devletler tarafından çok basit ve önemli bir nedenden ötürü korunmaktadır: Altın, savaşta kabul edilebilir tek para birimidir. Kağıt para açıkça kazanan taraf için geçerli ve değerlidir. Diğer tarafın parası anlamsızdır. Bugün değeri ne olursa olsun yarın o ülke savaş kaybetmeye başladığında parası değersizleşecek ve destek satın alamaz hale gelecektir. Varlığını yitirdiğinde ise o paranın ederi sıfır olacaktır. Bu yüzden hükümetler bugün bile altın stoklamaya devam etmektedirler.
Altın, savaş için nihai para birimi olmaya devam ederken, Bitcoin hızlı bir şekilde savaş gibi şeylerin etkilerinden kaçmak için tercih edilen varlık haline geliyor. Küresel nüfusun çok büyük bir kısmının totaliter ya da riskli rejimler tarafından yönetildiği ve sermayenin sınır tanımadan herşeyi ele geçirdiği bu dünyada, Bitcoin gibi merkezsiz bir yapıya ihtiyacın büyümesinden başka bir gelecek pek mümkün görünmüyor. Finansal mahremiyet ihlalleri, devletlerin yanlış ekonomi politikaları, ambargolar gibi sebepler kişileri Bitcoin ve kripto paralara yöneltmeye sürdürecektir.
Sonuçta olarak Altın var olan kullanım durumunu gelecekte de korumaya devam edecektir, Bitcoin ise bu pazardan kademeli olarak pay alarak büyümeye devam edecektir.
Yani yazarın deyimiyle: “Bitcoin yeni altın olabilir, fakat altın Bitcoin’e benzemez.”